Meğer lifli gıdaların ne çok yararı varmış! İşte şaşırtan liste

Lifli gıdalar tüketmenin yararlarıHer gün yeterli miktarda lifli yiyecek tüketmenin vücudumuzu birçok hastalıktan koruduğu tespit edildi.
İlaç Enstitüsü tarafından yapılan en son açıklama ve Amerikan Diyetetik Birliği (ADA) tarafından tanımlanan yazılı görüşe göre, diyet yemeği olan lifler, insanın ince bağırsağında sindirilmeyen ve emilemeyen karbonhidrat bileşenlerini içeriyor. Bunların vücudumuzu birçok hastalığa karşı koruduğu belirtiliyor.
Lifler diyetimizde ne kadar bu kadar önemli? İşte bunun nedenleri:
1. Yeterli lifli gıda alımı kalp hastalıklarına karşı koruyor. Araştırmalar, günlük 12-33 gram lif alımının kan basıncını düşürdüğünü, kandaki kolesterol düzeyini iyileştirdiğini ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilendirilen iltihabı azatlığını gösteriyor. Ayrıca, yapılan birçok araştırmada, diyete eklenen 10 gr lifli gıdanın kalp krizi ölümlerini yüzde 27 oranında azalttığı bulundu.
2. Çözünebilir lifler, kandaki kötü kolesterolü düşürüyor. Çözünebilir lif içeren yiyecekler arasında elma, arpa, yulaf, fasulye ve diğer kuru baklagiller, meyve ve sebzeler yer alıyor. Diğer çözünebilir lif kaynakları ise psilyum (pire otu), guar gum, pancar lifi, xanthan gum ve pektin.
3. Çözünemeyen lifler mide, ince bağırsaklar ve kalın bağırsakların çalışmasını güçlendiriyor. Buğday ekmeği, kahverengi pirinç gibi tohumlu, taneli yiyeceklerin tümü çözünemeyen lif kaynağıdır. Bazı yiyecekler doğal müshil maddesi içeriyor. Bunlar: kabak, bal, rubarb (Antrakinont türevi glikozid içeren bitki), incir, kuru erik, ahududu, çilek, elma kompostosu.
4. Lifli yiyecekler diyabeti kontrol altında tutmaya yardım ediyor. Lif bakımından zengin diyet kan şekerinde daha yavaş artışa yol açıyor.
5. Lifli gıdalar mide, ince bağırsaklar ve kalın bağırsakların daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Meyve, sebze ve tüm bakliyatlarda bulunan doğal lifler kalın bağırsakta mayalanıyor ve kalsiyum gibi önemli minerallerin emiliminde vücudumuza yardım ediyor.
6. Lifli yiyecekler bizi tok tutuyor. İnsan vücudu liften enerji ya da kalori almıyor. Bu nedenle lifli gıdalar yediğimizde şişiyoruz, tamamen doyuyoruz. Ayrıca, lifli gıdalar daha az kalori içeriyor. Örneğin, bir fincan brokoli yaklaşık 25 kalori iken bir fincan beyaz pirinç ise 200'den fazla kalori içeriyor.
Peki günlük ne kadar life ihtiyacımız var?
Yediğimiz her bin kalori için 14 gram lif tüketmeliyiz. Bu kadınlar için yaklaşık 25 gram, erkekler için ise 38 gram olarak tüketilmeli. 2 yaşın altındaki çocuklara lifli gıda önerilmiyor. Birçok meyve, sebze ve tüm hububatların bir porsiyonu yaklaşık 2-3 gram lif içeriyor. Pişmiş kuru fasulye ve bakliyatların bir kâsesinde ise 10-15 gram lif bulunuyor.
Zaman Online
10 Kasım 2008, Pazartesi

Türk doktordan tıpta çığır açacak buluş

Çalışmalarını ABD'deki Yale Üniversitesinde sürdüren Prof. Dr. Murat Günel tarafından yapılan araştırmayla, beyin kanamalarına yol açan anevrizmaya neden olan 3 gen bulundu.
Araştırma sayesinde, anevrizma oluşma riski yüksek hastalar basit bir kan testiyle tespit edilerek, beyin kanamaları önlenebilecek.
Yale Üniversitesi Beyin Cerrahisi Damar Hastalıkları (Nörovasküler) Bilim Dalı Başkanı ve Beyin Genetiği Programı Direktörü Prof Dr. Murat Günel'in, aynı üniversiteden Dr. Richard Lifton ve Türk doktorlar Kaya Bilgüvar, Yaşar Bayrı ve Zülfikar Arlıer ile birlikte yürüttüğü 15 yıllık araştırmanın sonuçları, dünyanın en büyük tıp dergilerinden biri olan Nature Genetics'te yayınlandı.
Araştırmada, Hollanda'nın yanı sıra, dünyada anevrizmaya bağlı beyin kanamalarının en çok görüldüğü Finlandiya ve Japonya'dan toplanan 10 binin üzerinde kan örneğinden elde edilen genetik materyal (DNA) kullanıldı. Bunların yaklaşık 2 bin 200'ü anevrizma hastalarından, 8 bini de sağlıklı, anevrizması olmayan insanlardan toplandı.
Araştırmada ilk olarak, Avrupalı hastaların kanlarındaki (DNA) 300 bin değişik bölgeye bakıldı. Sonuçta, 3 bölgedeki değişikliklerin anevrizma riskini tüm dünya toplumlarında artırdığı belirlendi.
Araştırma sayesinde, basit bir kan testiyle beyin kanaması olmadan anevrizma oluşma riski yüksek hastaların tespit edilebileceği bildirildi.
Bu kişiler belirlenince, MR Anjiyo ve KT Anjiyo gibi radyolojik tetkiklerle takip edilebilecek. Oluşumu belirlenebildiği takdirde de anevrizma, patlamadan önce cerrahi veya damar içi yöntemler kullanılarak tedavi edilebilecek.
-ANEVRİZMA OLUŞMASININ NEDENLERİ-
Günel, bu araştırma sayesinde ortaya çıkarılan 3 genin tespitiyle, söz konusu hastalığın oluşum nedenlerinin de anlaşılmaya başlandığını bildirdi.
Araştırmayla, hiç beklenmedik bir şekilde, her 3 genin de damarlardaki bozukluğu tamir eden kök hücreleri etkilediğinin belirlendiğini anlatan Günel, ''Bu genlerdeki bozukluklar, beyin damarlarının sertleşerek erken yaşlarda bile yaşlanmalarına yol açıyor. Bu erken yaşlanmaya bağlı olarak da anevrizmalar ortaya çıkıyor ve zamanla patlayarak beyin kanamalarına ve felçlere sebep oluyor'' şeklinde konuştu.
Günel, uzun vadedeki hedefinin, bu sonuçlara bağlı olarak yeni tedaviler geliştirerek, anevrizmaları kanamadan teşhis edip yeni yöntemler kullanarak hastaları iyileştirmek olduğunu söyledi.
-TÜRKİYE'DE ANEVRİZMA HASTALIĞI-
Günel'in verdiği bilgiye göre, anevrizmaların toplumda görülme riski yaşla artıyor.
ABD'de yapılan araştırmalara göre, hastalık 60 yaşında toplumun yüzde 5 gibi büyük bir kısmını etkileyebiliyor.
Türkiye gibi sigaranın çok içildiği ve yüksek tansiyonun sık görüldüğü toplumlarda, bu oran yüzde 5'in üzerine bile çıkabiliyor. Ancak, Türkiye'de bu konuda yapılan bir araştırma olmadığı için, tam bir sayı verilemiyor.
Sadece Türkler'de etkin genlerin varlığının mümkün olduğunu, ancak, Türkiye'de böyle bir araştırma yapılmadığı için bunun var olup olmadığının henüz bilinmediğine dikkati çeken Murat Günel, ''Bu yüzden böyle bir araştırmanın Türkiye'de de yapılarak, Türkler'e özgü bu genlerin saptanması halinde, gereken önlemlerin alınması çok önemli'' diye konuştu.

10 Kasım 2008, Pazartesi

Haftada iki kez balık yemek diyabete faydalı

Yapılan bir araştırmaya göre, haftada en az iki kez balık yemek, diyabet hastalarında sık görülen böbrek rahatsızlığı riskini azaltıyor. İngiliz bilim adamları, orta yaş ve üzerindeki 22 bin 300 hastanın kayıtlarını incelediAynı zamanda geniş çaplı bir kanser araştırmasına da konu olan kanser hastalarında balık yemenin etkileri gözlendi. USA Today gazetesinin haberine göre, bu hastaların yeme alışkanlıkları ile ilgili anketler yapıldı ve her birinden alınan idrar örneğinde böbrek rahatsızlığının belirtilerinden biri olan albümin proteinin olup olmadığına bakıldı. Diyabet hastası olup haftada bir porsiyondan az balık yiyenlerin idrar örneklerinde, haftada iki kez balık yiyenlere oranla, albümin bulunma oranının dört kat fazla olduğu ortaya çıkarıldı.