Halsizliği önleyen bitkisel reçeteler

Bazı zamanlarda aşırı yorgunluktan veya halsizlikten dolayı çalışamayacak duruma geliriz. Beden veya akıl yorulması sonucu gelişen bu gibi durumlarda uygulayabileceğiniz bitkisel reçeteler mevcut…

Halsizliğe karşı şifalı bitkiler

- Pelin otu, kara hindiba, kantaron, şahtere, elma, köpekayası, adaçayı, ıhlamur, kekik, havlıcan, zencefil, Antepfıstığı, turp tohumu, badem.

- Kekik, çam iğneleri, yosun, ceviz yaprağı banyoları zindelik verir.

- 1 bardak kaynar suya 1′er çay kaşığı toz zencefil, toz havlıcan, süzme bal konur. 10 dakika bekletildikten sonra içilir. Üzerine 1 çorba kaşığı Antepfıstığı yenir. Günde 2 kere.

- Çekirdekleri çıkarılmış olmak kaydıyla 4 erik, 2 şeftali, 3 badem miksere konup, karıştırılır. Ağır ağır içilir.

- 100′er gram kuşburnu, ahududu, böğürtlen yaprağı, mersin yaprağı karıştırılır, 1 çorba kaşığı alınıp 1 bardak suya konur. 10 dakika kaynatılır, 2 saat demlendirilir. Süzüldükten sonra 100 gram süzme bal ilave edilir. Her gün 1 çay bardağı içilir.

- Et kaynatılarak suyu alınıp, içine bal ve biraz sirke ilave edilerek şerbet yapılıp, aç karnına birer bardak içilecektir.

- 5′er gram havlıncan, zencefil kaynatılıp çay gibi içilir. Üzerine Antep fıstığı yenir. Bu terkip romatizmaya da iyi gelir.

- Pelin otu kaynatılır şeker veya bal ilave edilerek birer bardak içilir.

Cinsel iktidarsızlığa doğal tedaviler

Uzmanlar, birçok erkeğin korkulu rüyası haline gelen cinsel iktidarsızlık ve cinsel güçsüzlük problemlerinin kontrollü ve düzenli beslenme ile üstesinden gelinebileceğini belirtiyor. Badem, enginar, fındık, karabiber ve kereviz gibi yiyecekler cinsel iktidarsızlık problemlerine şifa olabilir.

İşte cinsel güçsüzlüğün üstesinden gelmek için uzmanlarca tavsiye edilen yiyecekler…

Badem, ilaç olarak cinsel güçsüzlüğe karşı kullanılır. Böyle durumlarda, 1 ay süreyle yemeklerden sonra 20 adet tatlı badem yemek gerekir.

Enginar cinsel gücü artırır, vücudu kuvvetlendirir.

Fındık, iktidarsızlığa iyi gelir.

Havuç, cinsel güçsüzlükten şikâyet edenlere sıkça önerilen bir bitkidir.

İncir cinsel isteği artırır. Bol miktarda yenilen incir, iktidarsızlığa iyi gelir.

Karabiber, iktidarsızlık ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Kereviz iktidarsızlığa karşı faydalıdır.

Maydanoz erkeklerde ve kadınlarda cinsel isteği artırır.

Salep, kolay sindirilen ve cinsel gücü artırıcı etkisi olan bir besindir.

Terenin cinsel isteği çoğaltıcı etkisi vardır.

Vanilya, erkeklerde ve kadınlarda cinsel isteksizliği yok eder.

Yeşil ceviz, meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde, erkeklerde cinsel gücü artırır.

Yulaf, cinsel iktidarsızlık şikâyetlerine etkilidir. Kış sabahları kaynatılıp lapa şeklinde yenilebilir. İçine kuru yemiş ve bal katılarak, besin değeri artırılır.

Ceviz ve keten tohumu kolesterolü düşürüyor

Uzmanlar, içerdiği bitkisel steroller sayesinde cevizin, içerdiği Omega-3 yağı sayesinde de keten tohumunun uzun yıllardır kolesterol düşürücü olarak kullanıldığını söylüyor.

Ceviz, bünyesinde barındırdığı bitkisel sterollerin etkisiyle kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor. Günde 2-3 adet yemek faydalıdır.

Cevizi suda bekletip suyunu içen ya da keten tohumu tüketen hastaların kolesterollerini, bu yöntemle düşürdüklerini gören Prof. Coşkun da ilaç kullanmaktan hoşlanmayan hastalara bu yöntemi öneriyor. Eğer bu yöntem istenen sonucu vermezse, ikinci adım olarak hastadan ilaç kullanması isteniyor.

Yüksek kolesterolü düşürmek için katı ve hayvansal yağları hiç kullanmamak gerekir. Beyaz şekerli ve beyaz unlu mamullerinde kolesterol ve trigliserit oranını yükselttiği bilinmektedir.

Maydanoz, limon, sarımsak, soğan, zeytinyağı kolesterol düşürücü besinlerdir, her gün mutlaka kullanılmalıdır.

Uzmanlar kolesterolü düşürmek için derin deniz balıklarında bulunan Omega-3, Omega-6 ve Omega-9 yağları içeren kapsüllerden günde 2 adet içilmesini tavsiye ediyor.

Keten tohumunu öğüterek günde 2 tatlı kaşığı su ile içilmesi de faydalıdır. Keten tohumunun doğrudan kolesterolü düşürücü özelliği olmasa da, içerdiği Omega-3 yağı sayesinde trigliseridi düşürür ayrıca damar yapısına faydası vardır.

Sarımsak günde 1-2 diş yendiğinde hem kolesterole hem de tüm damar sağlığına faydalı olmaktadır. Sarımsak kapsülleri yerine taze kokulu halini tüketmek çok daha faydalıdır.

Kekik ve karabaş otu bitkilerinden kaynar su içerisine birer tutam atarak 15 dakika demleyiniz sonra süzüp içiniz. Sabah, akşam aç iken 1 su bardağı içiniz. 1 ay devam ediniz. Yalnız hipertansiyon sorunu olanlar kekik bitkisini fazla kullanmasınlar.

Kanserden koruyan sebze ve meyveler

Yapılan araştırmalara göre, günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi kanser riskini yüzde 20′den fazla azaltıyor. Kansere karşı en koruyucu sebze ve meyveler ise; havuç, soğan, sarımsak, brokoli, yeşil yapraklılar, domates, narenciye ve baklagiller olarak sıralanıyor.

Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’ne (AICR) göre, günde 5 porsiyon sebze ve meyve, kanser riskini yüzde 20′den daha fazla düşürüyor.

Mesane kanserine karşı

Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri…

Göğüs kanserine karşı

Yüzde 1 yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brezilya fındığı, baklagiller ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana, havuç ve havuç suyu, kiraz, vişne, yağlı balık (somon, ton), keten tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt…

Kolon kanserine karşı

Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana, baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri…

Akciğer kanserine karşı

Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak, diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri…

Yumurtalık kanserine karşı

Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler…

Mide kanserine karşı

Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve domates ürünleri, tam tahıllar…

Bitkilerle sağlıklı yaşam için önemli ipuçları

1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun “Bir veya birden fazla organıyla tedavi edici veya hastalıkları önleyici olabilen ya da herhangi bir kimyasal-farmasötik sentezin öncüsü olabilen bitki çeşitleri” olarak tanımladığı tıbbi bitkiler bugün çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.

Günümüz modern bilimlerinin keşfettikleri yeni kimyasal maddelerin büyük bir çoğunluğu bu bitkilerden elde ediliyor; tıp dünyasında birçok hastalığın tedavisine imkân sağlayan ilaçlar da yine bitkisel kaynaklı maddelerden üretilip geliştiriliyor.

Fitoterapi de işte bütün bu sağlığımıza olumlu yönde etki edecek bitkileri mercek altına alıyor. Sarımsağın faydaları nedir, gelincik doğal bir öksürük şurubu mudur, kolesterolü hangi bitki düşürür? Bu tür sorular binlerce yıldır soruluyor ve tartışılıyor. Doğru cevabı verebilecek tek alan ise bitkilerin sırrını çözmeye odaklanan fitoterapi. Çünkü fitoterapi geçmişten bugüne bitkilerin geleneksel kullanımlarından kanıtlanmış tıbbi özelliklerine, hangi bitkinin ne şekilde kullanılırsa fayda sağlayacağından hangisinin zehirli ya da zararlı olduğuna, tüm bu bitkilerin nasıl yetiştirilip, kurutulup, saklanması gerektiğinden nasıl ilaç haline getirileceğine kadar birçok kritik soruya odaklanıyor ve her birini en doğru şekilde cevaplıyor.

Özellikle doğal yaşam trendinin iyice yaygınlaştığı son dönemlerde dünyada bitkisel kaynaklı ilaç ve tedavilere bir yöneliş söz konusu. Ancak bilinçsiz ve yanlış kullanımların önüne geçmek için konu hakkında uzmanlara danışmak ya da bilgi sahibi olmak gerekiyor. İşin iyi yanı ise bunları öğrenmek için şansınız olması, çünkü dünyada da büyük ilgi gören fitoterapi kursları Türkiye’de de düzenlenip bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı konusunda eğitimler veriliyor. Kısacası bitkilerin sırrına vakıf olmak sizin de elinizde.

Bitkilerin gücü
Ekinazya: Bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve antivirütik. Kökleri ve toprak üstü kısmı ektsre halinde kullanılıyor.

Stevia Rebaudiana: Paraguay ve Brezilya’da 40 yıldan bu yana şeker hastalarına verilen stevia’dan (şeker bitkisi) elde edilen sıvı haldeki öz su, kan şekerini düzenliyor. Bir tutam şeker bitkisi tozu, bir litre çay, kahve veya diğer içecekleri tatlandırmaya yetiyor. Diyette, şeker hastalığında, yüksek tansiyon problemlerinde kullanılıyor. Ayrıca diş üzerinde plak oluşumunu yavaşlatıyor ve çürük önleyici özelliği sahip.

Misk adaçayı: Çiçekli kısımlarından uçucu yağ elde ediliyor. Bu yağ parfümeri sanayinde terlemeyi engelleyici olarak kullanılıyor. Aromaterapide de zindeleştirici olarak etkili.

Aynısafa (Tıbbi Nergis): İyileşmesi güç yaraları bile tedavi ediyor. Çiçekleri zeytinyağında bekletiliyor, bu yağla yaralar pansuman ediliyor. Çay şeklinde kullanımı ise ülser yaralarının tedavisinde etkili.

Tıbbi papatya: Dişlerdeki apselerde gargara yoluyla sökücü etkiye sahip. Sakinleştirici etkisi var. Suyuyla saç rengi açılıyor.

Keten: Tohum kabuklarında bulunan lignan maddesi hücre yenileme özelliğine sahip. Kolesterolü düzenliyor. Tohumları kullanılırken alınan miktarın en az üç misli sıvı alınması gerekiyor, yoksa bağırsaklarda şişme yapıyor.

Oğulotu: Sakinleştirici. Sinirsel baş ağrıları, kalp çarpıntılarına iyi geliyor. Eski kitaplarda ‘kalbin en iyi dostu’ olarak geçiyor. Uçucu yağı bazı limon kolonyalarında kullanılıyor.

Sarı Kantoron: Sakinleştirici. Zeytinyağında çözülen yağı özellikle yanıklarda kullanılıyor. Mide ağrılarında hafif etkili.

Yünlü Yüksükotu: İçerdiği alkoloidler nedeniyle zehirli. Kalp ritim bozukluklarında içindeki digitalin maddesi etkili.

Gümüşdüğme: Çiçekleri papatyaya benziyor. Standardize edilmiş ekstresi migren tedavisinde kullanılıyor. Eczanelerde bulunuyor.

Kediotu: Bedensel ve zihinsel gerginliklerde sakinleştirici etkili. Ekstre ve çay olarak kullanılıyor. Çayını kullanırken iki haftadan sonra bir hafta ara verilmesi tavsiye ediliyor.

Devedikeni: Ekstresi ya da balla tatlandırılmış tohumları yağlanma, siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarında kullanılıyor.

Mide Yanması

mide yanmasıMide yanması 20 ile 50 yas arasinda bircok insanda görülen cok yaygin bir rahatsizlik. Midede yanma hissi yemekten once, yemek sirasinda ya da yemekten 2-3 saat sonra hissediliyor. Besinler, sindirim islevinin bir geregi olarak midede ilk degisikliklere ugrayarak bagirsaklara gonderilmek icin hazirlaniyor. Mide bu islevi yerine getirirken ic yüzeyini kaplayan zarin altindaki salgi hücrelerini, besinlerin gerekli degisimini saglamak üzere uyariyor. Bu sirada olusan bir dengesizlik, asiri asit ortamina ve midenin kendini koruyamamasina yol acarak yanma hissine neden oluyor.

Büyüklerimiz midede yanma hissi duyduklari zaman hemen bir lokma ekmek ici cignermis. Ekmek icinin degil ama agiza birsey atmanin dogru bir yontem oldugunu belirten günümüz doktorlari da az ama sik yemeyi oneriyorlar. ogünleri kücülterek sik sik yemenin sikayetleri azaltacagini soylüyorlar.

Yemege daha fazla zaman ayirin. Ayaküstü degil, sofrada oturarak yiyin. Acele yemek mide islevine zarar veriyor. Kendinize daha fazla zaman ayirip yemek yemeyi bir zorunluluk degil de bir keyif anina donüstürün.

Agziniza kücük lokmalar almak midenin sindirim icin gerekli salgilari daha kolay üretmesine yardimci olur. Lokmalari uzun uzun cigneyin. Bu, midenizde şiskinlik ve agirlik hissetmemenizi saglar.

Sofradan tikabasa doymadan kalkin. Mide bos bir torba oldugu icin yemek yerken cignedigimiz besinler buraya ulastikca mide sürekli genisler. Eger kemerinizi cok sikmissaniz yanma hissi duymaniz cok dogal. İci dolu bir plastik torbayi düsünün. Tam ortasindan bir ipi kemer gibi sikica baglayin. Torba saga ya da sola cekecek ya da asagiya dogru sarkacaktir. Mide de ayni boyle… Bu nedenle olcülü miktarda yemek yiyin.

Aksam ogününden hemen sonra damak kacamaklari yapmayin. Aksi takdirde mide gece boyunca calisip yorulur. Aksam yemegi ile uyku arasi en az üc saat olmali. Yani yemek yedikten en az 3 saat sonra yatin. Gece yatarken sag yana donerek yatmayin. Besinin mideye girisi sag taraftan gerceklestigi icin yedikleriniz yeterince hazmedilemeyip mide borusunda yanma hissi olusabilir.

Yemek yedikten sonra yere egilmeniz gerekiyorsa dizlerinizi bükerek egilin. Aksi takdirde mide islevini gerektigi gibi yapamaz.

Yiyecek ve iceceklerin cok sicak ya da soguk olmasi mide sivisina zarar verebilir. Bu nedenle yiyecek ve iceceklerin ilik olmasina ozen gosterin.

Sigaradan uzak durun.

Yemekten sonra uzanmayin. Unutmayin, mide sivisi yatay pozisyonu sevmez ve yanma hissi mide borusu yoluyla agziniza kadar gelebilir.

Uzak durulması gerekenler
Hazmi kolay olmayan kizartmalari ve yagli yiyecekleri sofranizdan uzaklastirin. Agir yagli, fazla kremali ya da soslu besinleri yemeyin. cikolata, icerdigi yüksek dozdaki yag ve kafein nedeniyle hassas mideye zarar vererek yanma hissine yol aciyor. Sütlü cikolata, daha az yag iceren bitter cikolataya oranla daha tehlikeli oldugundan cikolata sevenler genelde sütsüz olanini tercih etmeli.

Kafeinli icecekler mide icin cok zararli. Kahve, cay ve kola gibi icecekler hassas mideyi yorar. Eger mide yanmasindan sikayet ediyorsaniz ve kahve icmeden duramiyorsaniz kafeinsiz kahveyi tercih edin.

Gazozlu icecekler ve asitli meyve sularini dikkatli icin. Domates veya portakal suyu asitli oldugu icin mide yanmasini siddetlendirebilir. Bu nedenle sulandirarak ve balla tatlandirarak icin.

Et suyu ile hazirlanmis corbalardan uzak durun. Diger corbalari ise cok sicak icmeyin. Ilinmasini bekleyin.

Alkol midedeki yanma hissini artirir. Hele mide bosken alkol kesinlikle almayin.

cig sogan ve cig meyve de mide asidini artiran etkenlerdendir.

seker yemeyi seviyorsaniz naneli olanlari secmeyin.

Mide agrilariniza son verecek saglikli ve dost besinlerle yemek yemenin keyfini cikartabilirsiniz…

Karnabahar : Haslanmis karnabahar, mideyi asit saldirilarindan koruyarak tüm sorunlari giderebilir. İceriginde bulunan gefarnato maddesi ülser ilacinin hammadesi olarak kullaniliyor.

Lahana : Lahanayi cig olarak yemeyi tercih edin. İnce seritler halinde dograyip salata yapin. Meyve presinde lahananin suyunu sikip ayni miktarda elma suyu ile karistirin ve icin. Lahana, ülser ve gastrit ilaci olarak biliniyor. Dortte bir lahanayi yikayip kalin seritler halinde dograyin. 1 kerevizi soyup dograyin. 1 havucu temizleyip dilimleyin. Lahana, kereviz ve havucu kati meyve presinde sikip sabah aksam suyunu icin.

Patates : cig patates suyu mide yanmasının dogal ilacidir. Patatesi soyup kati meyve presinde suyunu sikin. Su,havuc suyu ya da kereviz suyu ile karistirip icin.

Elma sirkesi : Salatalarda ya da mezelerde elma sirkesi kullanin.

Maden suyu : Mide asidinin büyük bir bolümünü etkisiz hale getiriyor.

Ispanak : Ispanagi buharda pisirin ya da haslayarak tüketin. Taze yapraklarini salata olarak yiyin.

Zeytinyagı : çig olarak kullanildiginda besinlerin midede kalma süresini azaltiyor ve yaglarin sindirimi icin safra salgisini artiriyor.

Baklagil : Fasulye, bezelye ve mercimekte bulunan bioflavionid maddesi, midenin koruma faktorünü artiriyor.

Muz : Mideyi seven meyvelerin basinda geliyor. Ara günlerde birer muz yemek, midedeki yanma hissini ortadan kaldirabilir. Muz, mide enzimleri ve hücrelerinin üretimini de artiriyor.

Kizarmis ekmek : Midenin salgiladigi asiri asidi kurutarak yanma hissini gideriyor.

Meyankokü : Güclü bir mide koruyucusu.Yapilan son arastirmalara gore midedeki asiri asitlenmeyi